Evinde (Aktif) Kal

Yaklaşık bir haftadır birçoğumuz evlerimizdeyiz ve Corona Virüsüyle tanıştığımız döneme kadarki süreçte sabahtan akşama kadar evimizde kalabildiğimiz günler, yalnızca tatil günleriydi. Dolayısıyla zihnimizi ve bedenimizi tatil modundan uyandırmak, belirsizlik içerisindeyken motivasyonumuzu yüksek tutup işimizin veya hem mesleki hem de kişisel gelişimimize destek olabilecek herhangi bir aktivitenin başına geçmek, oldukça zorlayıcı. Bu duruma çözüm olabileceğini umduğum birkaç öneri paylaşmak istiyorum:
1. Öncelikli olarak içine düştüğünüz uyuşukluk, hareketsizlik ve sosyal medyada video seline kapılma halleri sebebiyle kendinizi suçlayıp cezalandırmayı bırakın.
Kendi koşullarınızda oldukça olağan bir hal içerisindesiniz ve sizin de deneyimlediğiniz gibi içinizden kendinize söylediğiniz kırıcı sözlerin de, yapmanız gereken işlerin sizi beklediğini söyleyen o talepkar sesin de pek bir faydası yok.
İşe ilk olarak zihnimizde bizi cezalandıran ve talepleri asla bitmeyen o sesi kısarak başlayalım.
2. Evde kalmaya başlamadan önceki rutininize kıyasla mevcut durumunuzda hangi değişiklikler var, bunları belirleyin;
Daha mı geç uyanıyorsunuz?
Sosyal medyada daha mı çok vakit geçiriyorsunuz?
Daha mı geç uyuyorsunuz?
İşinizin başında daha mı az zaman geçiriyorsunuz?
Hepsini sıralayın.
3. Evdeki rutininizin, eski rutininize birebir uymasını beklemeyin.
Bu pek de gerçekçi bir beklenti değil, çünkü fiziksel anlamda konum değiştirmiyor olmak, ofis düzeninizin olmaması, yemek düzeninizin ofistekine kıyasla daha değişken olması, bazılarınız için aile bireyleriyle bir arada bulunma gibi faktörler sebebiyle zaten kaçınılmaz olarak farklı bir rutin yaratmanız gerekiyor.
Dolayısıyla beklentilerinizi mevcut koşullarınıza uygun hale getirmeniz daha sağlıklı olacaktır.
4. İkinci maddede sıraladığınız değişikliklerden öncelikli olarak hangisini düzene koymanız gerektiğine karar verin ve bunu yaparken üçüncü maddeyi göz önünde bulundurarak gerekli düzenlemeyi koşullarınıza uygun olarak gerçekleştirin.
Örneğin, daha erken uyumanız için mevcut düzeninizde neye ihtiyacınız olduğunu tespit edebilirsiniz. Belki fiziksel aktivite eksikliği sebebiyle uykuya dalmakta zorlanıyorsunuzdur, eğer öyleyse ev içinde hareketliliğinizi ne şekilde artırabileceğinize bakabilirsiniz veya sosyal medyadaki bilgi akışını takip etmek size fazlasıyla cazip geliyor olabilir, bunun önüne geçebilmek için belli bir saatten sonra telefonunuzdan uzaklaşmak, daha erken uyumanız için yapmanız gereken düzenlemelerden birisi olabilir.
5. Sosyal medyaya ara verdiğiniz bir zaman dilimi oluşturun.
Şu dönemde kendimizi en çok sosyal medyada kaybediyoruz ve bu platformlarda geçen zaman da yine kendimizi en çok cezalandırma sebeplerimiz arasında.
Akşam belli bir saatten sonra (örneğin 23.00) telefonunuzu uçak moduna almayı deneyebilirsiniz. Böylece bildirimlerin cazibesine kapılmadan uykuya da daha erken bir saatte geçiş yapabilirsiniz.
Bunun haricinde gün içerisinde sosyal medyada veya size bir yararı olmadığını düşündüğünüz daha farklı uğraşların içerisinde kaybolduğunuzu hissettiğiniz anlarda kendinizi anlık olarak durdurmayı deneyebilir ve o ortamdan bir süreliğine uzaklaşabilirsiniz.
Mutfağa gidip bir bardak su içmek, birkaç esneme hareketi yapmak, yüzünüzü yıkamak size iyi gelebilir. Telefonu elinizden bıraktığınız gibi işinizin başına geçmek oldukça zorlayıcı olabilirken, o ortamı su içmek, yüzünüzü yıkamak vb. sebeple terk etmek ve ardından işe dönmek daha kolay olacaktır.
6. İşinizin başında bunaldığınız anlarda muhakkak masadan kalkın ve koşullarınızın elverdiği ölçüde hareket etmeye çalışın.
Daha önce de söylediğim gibi mutlak bir konsantrasyonla çalışmanın sizi zorlaması çok olağan ve bu konuda kendinize anlayış göstermeyi tercih edebilirsiniz.
Çalışmanızı engelleyebilecek birçok faktör söz konusu. Mevcut durumdaki belirsizliğin aklınızı kurcalaması, kaygılı, endişeli bekleyiş, fiziksel anlamda hareketsizlik, sürekli olarak aynı ortamda bulunmanın yarattığı bunalma hali, açık havada bulunma ihtiyacı vb. faktörler, işimizin başında kesintisiz olarak geçireceğimiz zamanı kısaltabilir.
Bu anlarda kendinizi masada kalmaya zorlamak yerine, ihtiyacınıza anlayışla yaklaşın ve en azından çalışma ortamınızdan bir süreliğine uzaklaşın.
7. Ev koşullarında kendinize ödüller belirleyin.
İşte ve trafikte geçen zamandan yakınıp, evde zaman geçirmeye hasret kaldığınız günler elbette olmuştur.
O günlerde eve dair en çok neyi özlüyordunuz veya evde geçirdiğiniz bir tatil gününde en çok keyif aldığınız aktiviteler, uğraşlar hangileriydi?
Bunları hatırlayıp bir liste oluşturabilirsiniz. Bu listedeki maddeleri, verimli çalışabildiğiniz her iki saat için bir ödül olarak kullanabilirsiniz. Ancak unutmayın, bu ödüllerin fazlası, onları artık bir ödül olmaktan çıkarabilir :)
8. Kendinize anlayış gösterirken dikkat edin bahanelerinizin arkasına saklanmayın.
Bu dönem duygularımızı anlamlandırmakta, düzenlemekte oldukça zorlandığımız bir dönem. Bu sebeple yaşadığımız üzüntüye, çaresizliğe, kaygıya ve korkuya kendimizi kaptırmamız çok olası.
Zaman zaman kaygımızın yoğunluğu artabilir ve yataktan hiç çıkmak istemeyebiliriz veya belirsizliğin yarattığı çaresizlik sebebiyle kendimizi hiç iş yapmıyor olmamızın haklılığına ikna edebiliriz.
Buna benzer durumlarda neler yapılabileceğini söylemek yerine Viktor E. Frankl’ın başucunda tutmaya değer kitabı “İnsanın Anlam Arayışı”ndan bir alıntıyla kapanışı yapmak istiyorum.
O bize her daim aklımızda tutmamız gerekenleri oldukça net bir biçimde çok uzun zaman önce ifade etmiş:
“Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için, kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu üstlenmek anlamına gelir.”